Hızla değişen bilgi, teknoloji, üretim yöntemleri ile iş hayatındaki gelişmelere paralel olarak dinamik bir yapı sergileyen mesleki ve teknik eğitimin önemi tüm dünyada giderek artmaktadır. Bu dinamik yapı; sürekli kendini yenileyen bir eğitim sistemini gerekli kılmaktadır. Mesleki eğitimde etkinlik ve verimliliğin temel kıstası sanayi ile okul arasında uyum ve amaç birliğidir. Çünkü eğitimin asıl amacı, ekonomik, sosyal ve kültürel gelişmenin yanında bireyleri mutlu kılmaktır. Düşünen, araştırabilen, sanatsal duyarlılığı olan, öz güvene sahip, girişimci bir genç kitlenin yetişmesi için, eğitim sistemi ile çalışma hayatı arasındaki ilişkinin güçlendirilmesi gerekmektedir.

Ülkemizde insan kaynağının geliştirilmesi adına çalışmalarını sürdürmekte olan Mesleki Eğitim Merkezleri bu bağlamda önemli bir rol üstlenmektedir. Mesleki eğitim ile bireylerin ilgi, yetenek ve mizaçları doğrultusunda uygun öğrenme fırsatlarının sunulduğu, iş ve meslek ahlakını merkeze alan yenilikçi, istihdama hazırlayan, iktisadi ve sosyal sektörlerin ihtiyaçlarına göre geliştirilen ve paydaşlarla iş birliği içinde sürekli yenilenen bir sistem oluşturulmuştur.

Genel olarak meslek eğitiminde öğrenmeye karşı bir direnç olduğu birçok eğitimci tarafından bilinmektedir. Bu problemin çözümü ise eğlenceli ve düşündürücü eğitim modellerinin uygulanması olarak görülmüştür. Mesleki Eğitim Merkezleri’nde haftanın bir günü okula gelen öğrenciler okulda teorik eğitim alırken diğer günlerde ise işyerlerine devam ederek pratik eğitim görürler. Bu uygulama, öğrencilerin hem mesleki eğitimlerine yönelik motivasyonları daha canlı kılmakta hem de üretmenin, çalışmanın, emeğin değerini erken yaşlarda öğrenmenin imkanını sunmaktadır.

Ülkemizin nitelikli iş gücü ihtiyacı çerçevesinde öğrencilerin; ilgi, istek, yetenek ve kişilik özelliklerinin ortaya çıkarılması, başarılı ve mutlu olabilecekleri bir mesleği seçmeleri için meslekler hakkında bilgilendirilmeleri, eğitim sistemi ile çalışma hayatı arasındaki ilişkinin güçlendirilmesi ülkemiz insan kaynağının geliştirilmesi açısından büyük önem arz etmektedir. Bu kapsamda Mesleki Eğitim Merkezleri, ülkemizin meslek sahibi insan ihtiyacını karşılayabilmek adına çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdürmektedir.

2016 tarihinde yapılan kanuni düzenleme ile; çıraklık eğitimi örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınmış ve mesleki eğitim merkezleri Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğüne bağlanmıştır. Çıraklık eğitiminin örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınması ile ekonomimizin temel yapı taşı olan işletmelerin çırak ihtiyacının karşılanması ve çırak öğrencilerimizin ahilik kültüründen gelen usta çırak ilişkisiyle meslekleri işbaşında öğrenmeleri sağlanmış olacaktır.

Mesleki eğitim merkezlerinde okuyan öğrencilere 11. sınıfın sonunda Kalfalık Belgesi, 12. sınıfın sonunda ise Ustalık Belgesi verilmektedir. Yapılan yeni düzenleme ile 2019-2020 eğitim-öğretim yılı itibarı ile mesleki eğitim merkezi öğrencileri lise diploması alabilmektedirler. Bu çerçevede öğrencilerin açık ortaöğretim yoluna ilaveten istemeleri durumunda, mesleki eğitim merkezlerinde fark derslerini alabilmelerine imkân tanınmıştır. Böylece mesleki eğitim merkezlerindeki öğrenciler diploma alabilmek için fark derslerini ya açık öğretim kurumları yoluyla ya da mesleki eğitim merkezlerinde yüz yüze eğitim yoluyla tamamlayabilme imkânına sahip olabilecektir.

Böylesine bir sorumluluk anlayışı içerisinde; bugün tanıtım toplantısını yapmakta olduğumuz İMES Mesleki Eğitim Merkezimiz kurulmuştur. Söz konusu Merkezimizde Ortaöğretim kademesinde öğrencilerimiz haftanın bir günü okula giderek akademik eğitimlerine devam ederken, haftanın diğer günleri çeşitli işletmelerde uygulamalı eğitimlerini sürdürmektedir. Aynı zamanda programa dahil olan öğrencilerimiz sigortalı çalışma imkanı bulacak ve asgari ücretin 1/3’ü oranında maddi gelir elde edeceklerdir. Bu sayede örgün eğitime çeşitli nedenlerle devam edemeyen öğrencilerimiz hem ortaöğrenimlerini tamamlayacak hem de ilgi ve yetenekleri doğrultusunda seçtikleri alanlarda uygulamalı eğitim görerek nitelikli iş gücü olma yolunda ilerleyeceklerdir.

Değerli sanayicilerimizden en büyük beklentimiz; uygulama eğitimlerinin verimli bir şekilde devam ettirilebilmesi için gönderilen öğrencilerimizi imkânlarınızı en üst düzeyde zorlayarak kabul etmenizdir. Bunun yanında söz konusu öğrencilerimize bu eğitimi verecek olan işletmelerimizin usta öğreticiler bulundurması, usta öğretici bulundurmayan işletmelerin gerekli personellerini usta öğretici belgelerini almak için İMES Mesleki Eğitim Merkezine yönlendirilmesi büyük önem arz etmektedir.

Bu noktada bir diğer önemli görev ise muhtarlarımıza düşmektedir. Muhtarlarımızın okul müdürlüklerimizle koordineli bir şekilde sürekli devamsız duruma düşüp, okullarımız tarafından iletişim kurulamayan öğrencilerin adreslerini tespit edip mesleki eğitime yönlendirilmelerine katkı sunmaları elzemdir. Hiç şüphe yok ki bu eğitime sunulacak katkılar sadece bireylerin değil toplumuzun da geleceğini aydınlatacaktır.

İMES Mesleki Eğitim Merkezi’miz, gençlerimizin eğitimlerini tamamlamaları, topluma faydalı, başarılı birer iş insanı olmaları noktasında azami derecede çaba sarf etmektedir. Bu faaliyetlerin hayata geçirilmesinde emeği geçen eğitimcilerimiz ve sanayicilerimiz başta olmak üzere herkese teşekkür ediyor, kendilerini canı gönülden tebrik ediyorum.” diyerek sözlerini tamamladı.